12 Kasım 2009 Perşembe

kendinden bir şey bırak...

















İşte Sarkis'in SITE'sinde en sevdiğimiz yerleştirme... Gene "Kendinden Bir Şey Bırak" masasının başına geçiliyor ve bırakılan yeni nesneler ilgiyle inceleniyor... bu kez Yüsra da saç tokaları getirmiş bırakmak üzere. "Site"nin diğer yerleştirmelerini dolaşıyoruz. Sesler ve mekanın çocuklarda uyandırdığı duygu korku...Anlatmadım onlara bütün bu yerleştirilen nesnelerin Sarkis için nasıl anlamlarla yüklü olduğunu. Kendisinden bir sabah gidip dinlesinler isterdim. Zamanları olursa bir de öyle geliriz.

Aslında Biennal'in son günleri olduğu için bu gün Antrepo'ya girmek istedik hep birlikte. Elanur "İnsan Neyle Yaşar"ı okuyormuş. Sanırım bir yerlerden Biennal kitapcığını buldu. Sergiyi merak ediyor. Ama kapıdaki döpiyesli hanım bizleri çocuk başı 5 TL ödemeden içeri sokmuyor. Öğrencilere bedava olduğunu duymuştuk. Hayır o üniversite öğrencileri içinmiş. Zaten "bunlar" anlamazmış...Böylece görevli hanım tarafından kimin anlayıp anlamayacağı da belirlenmiş oluyor ve biz yine müzenin yolunu tutuyoruz. 6 çocukla birlikteyken tartışmaya girmenin çok anlamı yok.

Müzede alt katı dolaştıktan sonra, yukarı kata çıktığımızda yine seçtikleri bir resmin önünde oturduk yerlere. Boyalar defterler çıktı ortaya. Sessizlik başladı. Çıt çıkmıyor. Hepsi konsantre olmuş, karşılarında duran kolaj tekniği ile yapılmış ağacı boyalarla resmediyorlar. Aralarından bazıları vazgeçip yandaki resme yöneliyor ve onu inceleyip yapmaya çalışıyorlar.

Sarkis'in yerleştirmelerden bisiklet piyano ve kutu kutu odalar hoşlarına gitmiş. "O odalardan biz de Hayakaartı'da yapabilir miyiz?" Ne güzel bir soru. Bir yandan resim yaparken, odalarının nasıl olabileceği konusunda konuşuyoruz. Duvarlar ne renk olacak, perdeler, odadaki objeler, hepsi duvarlara resim asacakmış. Bir de hepsinin odasında bilgisayar olacakmış :) Notlar alıyorum. Bir sonraki buluşmamız atölyede...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder