2 Kasım 2012 Cuma

SERGİ AÇILIŞI


Komet, Gonca Sezer, Figen Aydıntaşbaş çocuk işlerini konuşuyor...



Bizim sergi :)



Tüm mahalle davetli...



Irmak Canevi kolaj atölyesi, "Benim Kahramanım"
Kolajdaki sticker'lar, Irmak Canevi'nin özgün işlerinden üretilmiştir...



Semiramis Sokol'un portreler atölyesinde Denis'in portresi...
Denis 3 yıldır tüm atölye çalışmalarında bizimle birlikte, teşekkürler Denis...



Leyla Sakpınar ile Anneler atölyesinden...
"Benim Annem"



Dilara Akay ile "House of Cards" atölyesinden...
Kartları birleştirerek yapılan mimari denemeler...



Şiir Özbilge ile "Parçalarla Oynuyorum" atölyesi
Resimlerimizi yap-boz'lara dönüştürdük...


Figen Aydıntaşbaş ile kolaj atölyesi...



Tina Fisher ile tuval üzerine toplu çalışma...



Strafor'dan dev UBİK spreyinin üzerini 
UBİK sanatçıları ile hep birlikte boyadık...


Gonca Sezer ile kesekağıtlarından kuklalar yaptık...



Tuna Poyrazoğlu ile suluboya desenler çalıştık...



Christina Kulot ile fablları canlandırdık...




Sergimizi ziyaret eden çok izleyici oldu...
sevindik...



seneye sizleri de bekleriz...



annelerimizle birlikte yeni bir projeye başlıyoruz....



















HAYAKA ARTI çocuk atölyelerinin 3. yılı Oyun-cak sergisi ile sona erdi. Mekanın herkes için heyecan verici şekilde işlevini yerine getirmesinde katkıda bulunan tüm sanatçı ve çocuklara teşekkürlerimizle.

22 Mayıs 2012 Salı

ÇOCUK İZLERİ - KARŞILAŞMALAR 3



La Fontaine masalları

KARŞILAŞMALAR 3: OYUN-CAK
Çocuk - Sanatçı Karşılaşmaları atölyeleri sergisi
01.06.2012 – 15.06.2012
Perşembe – Cumartesi
Saat 13.00 – 17.00 arasında

Oyun, modern toplumlarda hala serbest zaman kavramı ile ilişkilendirilir ve hala bir özgürlük alanı olarak varsayılır. Toplumsal üretim, faydacılık, bireysel saçmalık veya meczupluktan ayrı bir yeri vardır. Sanatçı yaratma sürecinde oyun oynar. Çocuk ise oyun aracılığıyla yaşadığı dünya ile ilişkisini sorgular, yeniden kurgular.

Oyun ve sanat birbiriyle iç içe geçtiğinde neler olur? Çukurcuma mahallesindeki komşu çocuklar ile gönüllü sanatçılar bu sene üçüncü kez HAYAKA ARTI’da bir araya geldiler. “Karşılaşmalar 3: OYUN-CAK” sergisinde sene boyunca yapılan bu karşılaşmalar sonucunda ortaya çıkan oyun-işleri izleyebilirsiniz.


Katılan Sanatçılar
Dilara Akay, Figen Aydıntaşbaş, Irmak Canevi, Julia Feyrer, Tina Fischer, Christina Maria Kulot, Şiir Özbilge, Tuna Poyrazoğlu, Leyla Sakpınar, Gonca Sezer, Periferi (Rafet Arslan, cins, Nur Çelik, Eda Gecikmez, Hande Kutlu) + Merve Şendil, Semiramis Sokul, ve Sigrun Drapatz yönetiminde Berlin “Raisins in Tophane”


HAYAKA ARTI
Çukurcuma Caddesi No:19A Tophane


 resimlerle yap-boz

15 Mayıs 2012 Salı

BERLİN'den misafir var......


Sigrun ile birlikte Berlin'den gelen çocuklarla bir fotoğraf atölyesi....





3 Mart 2012 Cumartesi





Tuna Pyr ile birlikte küçük renkli kağıtlar ve suluboya kullanarak 2 saat zaman geçirdik... sakin, sessiz desenler döküldü kağıtların üzerine... Sanatçıların çocuklarla birlikte yapmak üzere seçtikleri işler aracılığıyla çalışma ortamının nasıl farklılaştığını gözlemlemek ilginç... Her çalışma sessiz bir anlaşma sanki çocuklarla sanatçılar arasında... Tuna'nın zarif sakinliğine büründü tüm ortam 2 saatliğine....
Oğuz Atay'ın tek tiyatro oyunu Oyunlarla Yaşayanlar'da, Emekli tarih ögretmeni Coşkun Ermiş Napoleon piyesleri yazmaya çalışırken, komşusu oyuncu Saffet ondan Vodvil türünde oyunlar yazmasını istiyor. Tiyatro patronu Servet ise Antik Yunan dönemi oyunları sipariş ediyor. Oysa Coşkun Bey'in evinde bir başka oyun sahnelenmektedir. Bunamış kayınvalidesi Saadet Nine kendisini ziyarete gelecek Cemil Paşa'yı kurduğu hayaller içinde beklemektedir. Oğlu Ümit, okuldan, dersten sıkılmış bir halde sürekli sulu oyunlar ve taklitler yapmaktadır. Karısı Cemile ise oyunun başında çalışan, evin yükünü dikiş dikerek sırtlamış tek gerçekçi kişi iken o da gerçegin dışına çıkmaya hayalden oyunlar kurmaya başlamıştır.

Çok çeşitli kültürlü, yaşamını sürdürmekle sanat üretmek, düşündüğünü söylemeye çalışmakla ortamın isteklerini karşılamak arasında boğulup kalmış bir emekli tarih öğretmeni ve ailesi çevresinde oyunlarla yaşayan insanlar... Bir yanda hamasi bir tarih, bir yanda güncel gerçekler, bir yanda sanat, bir yanda da geçim sıkıntısıyla süren hayat.

Oyunlarla Yaşayanlar'da emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş'in dramı. "Oyun nerede başlıyor, yaşam nerede bitiyor?" diye soruyor Coşkun.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Oyunlarla_Ya%C5%9Fayanlar

Yetişkin dünyalarımızda her ne kadar bu dramın içinde olsak da.... çocuklarların dünyasında oyunun başlayıp bittiği yerin belli olmadığı, kendilerini, algıladıkları dünyayı tekrar tekrar yeniden kurguladıkları bir alanın içinde buldukları mekanlarla mümkün yaratıcılığı geliştirmek...kim olduklarını, nerede yaşadıklarını, nasıl bir dünyaya doğduklarını oyunlarla düşünmek...

Sanatçı "ben niye buradayım?" sorusunu kendi araçları ile sorgularken, çocuklar o araçları kullanarak belki de yanıt vermekteler... karşılaşmaktalar....