Bir süredir blogda yazı çıkmasa da her perşembe çalışmalarımız devam etmekte. Kendi hazırladığımız renkli hamurlarla hayalimizdeki odaları döşüyoruz bir yandan, bir yandan bazılarımızın çizimi epey ilerledi. Tebeşir heykelciklerle uğraşmak bir kısmımızın daha çok hoşuna gidiyor.
Mahallede birbirinin kapı komşusu olan bu çocukların,haftada bir kez biraraya gelip birlikte bir şeyler yaptıklarını görmek, ilişkilerinin hem bizle hem de kendi aralarında gün günden daha yakın olması, birbirlerinin farklılıklarını açıkca dile döküp konuşabilir olmalarını gözlemlemek mutlu ediyor insanı. Gündelik davranış biçimleri içerisinde sorgulamaksızın kullandıkları kaba davranışları boş bulunup tekrarladıklarında, davranışları üzerine küçük sohbetleri başlattığımda, devamını getirişleri, aralarındaki tartışmalar, düşüncelerini dile döküşleri...
Farklı yaş gruplarından ve farklı kültürel- ekonomik katmanlardan oluşan grup, soğuk kış günlerinde evde kapanmak yerine bir günlüğüne biraraya gelebilmekte...Kiminin okuma yazması yok, kimi tam serserilik çağında, kimi o gün evlerden birine ailesi ile misafirliğe gelmiş. Boyalar hamurlar kağıtlar 10 15 tane farklı dünyayı biraraya getirip, zaman geçirmekten tad almalarına yetebiliyor, bazen inanamıyor insan bu kadar kolay olmasına mutluluğun :))
Kentte yaşayan çocuklar için bu tür olanakların çok daha fazla olması ne iyi olurdu. Sadece internet cafe'lerde makinelerin başında değil, boyalar, kitaplar, müzik aletleri gibi bir çok araç gerecin olduğu, oturup sohbet edebilecekleri mekanları olsaydı mahallelerin gençler ve çocuklar buralarda toplanıp sosyalleşebilseydi...farklı gençlikler yetişirdi kentlerde.
Haziran sonunda yıl boyunca yaptıklarını yine bir sergi ile paylaşacaklar izleyicilerle...Ulaşabildiğimiz her çocuk katılabilecek bu sergiye. Hepsi heyecanlı çünkü geçen yılki sergide çok yeni şeyler yaşadılar. Yaptıkları duvarlara asılıp sunulduğunda bir başka görünüyor, bu nedenle de şimdi daha özenerek çalışıyorlar, işlerinin kıymetini biliyorlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder